Üye Giriş Formu



Arama

Uzunköprü Tarihi

No Image
Yaprak Gübreleri Yazdır E-posta

BİTKİ BESLEMEDE YAPRAK GÜBRELEMESİNİN ÖNEMİ

Bitkiler gelişimleri için toplam 17 bitki besin elementine ihtiyaç duyarlar. Bitki kuru maddesinin % 90 ve daha fazlası havadan ve sudan bitki tarafından alınan karbon, hidrojen ve oksijendir. Dolayısıyla, Bitki Besleme Bilim Dalı daha çok bitkinin toprak çözeltisinden aldığı diğer 14 besin elementleri üzerine yoğunlaşmıştır. Karbon, hidrojen ve oksijen dışında bitkinin toprakta aldığı besin elementleri alınma miktarlarına göre sırasıyla, azot (N), potasyum (K), kalsiyum (Ca), fosfor (P), magnezyum (Mg), kükürt (S), klor (Cl), demir (Fe), mangan (Mn), çinko (Zn), bor (B), bakır (Cu), molibden (Mo) ve nikel (Ni)’dir. Bu sıralamada topraktaki besin maddesi konsantrasyonlarına ve bitki çeşidine göre bazı değişiklikler olabilir. Örneğin bitkinin topraktan kaldırdığı Ca miktarı azot miktarını dahi geçebilir.

Ticari gübrelerin kullanımı ikinci dünya savaşından sonra yaygınlaşmaya başlamış ve sonrasında kullanımları hızla artmıştır. Bugün ortaya çıkan çevre kirliliği problemlerinin en önemli nedenlerinden biri özellikle son 50-60 yılda yoğunlaşan yanlış gübre ve kimyasal ilaç uygulamalarıdır.

Genel olarak çiftçiler topraklarını analiz ettirme konusunda çekingen davranmaktadırlar. Oysa sadece bir kez bir tarla toprağının analiz ettirilmesi çiftçiye önemli avantajlar sunmaktadır. Bir toprak analiz edildiğinde o tarlada azot, fosfor ve potasyum gübrelemesine ihtiyaç olup olmadığını anlamanın ötesinde, toprak pH’sı, kireç içeriği ve toprak tekstürüne bakarak gübreyi hangi formda ve kaç kerede uygulamak gerektiği de ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda, analizi yapılmasa dahi bazı diğer makro ve mikro besin elementi noksanlıklarının olası olup olmadığı da anlaşılabilir.

Türkiye 2002 yılı gübre tüketimine bakıldığında en fazla azotlu gübrelerin (1 195 190 ton N), daha sonra fosforlu gübrelerin (474 417 ton P2O5) ve en az ise potasyumlu gübrelerin kullanıldığı ( 73 566 ton K2O) görülmektedir (Taban ve ark., 2005). Dünya genelinde de gübre tüketimi benzer bir sırayı izlemektedir. Bitkiler tarafından azot ve potasyum fosfordan daha fazla kaldırılmasına rağmen, gübre tüketim sıralamasında fosfor, azottan sonra ikinci sırada yer almaktadır ve kompoze gübre çuvallarının üzerinde gübrelerin N, P2O5 ve K2O sırası ile yer almaları da bu yüzdendir.

Azot yüksek verim elde etmek için her yıl toprağa verilmesi zorunlu olan bir bitki besin maddesidir. Baklagil bitkileri yetiştiriciliği için de düşük doz azotun ekimle beraber verilmesi tavsiye edilmektedir. Genel olarak toprak organik maddesi veya toplam azot miktarına, yetiştirilecek bitkiye ve sulama koşularına bağlı olarak yıllık olarak dekara önerilen azotlu gübre miktarı 10-20 kg/da arasında değişmektedir. Bu miktar en az ikiye bölünerek verilmelidir. Özellikle kumlu topraklarda verilecek gübrenin daha çok bölünerek uygulanması yıkanma kayıplarını azaltacaktır. Dekara 10-20 kg arasında değişen saf azotu, hangi gübre formunda uygulayacağımız önemlidir. Örneğin 10 kg saf azotu, üre gübresi şeklinde uyguladığımız zaman 21,7 kg/da üre gübresi uygulamamız lazım (Üre gübresi miktarı = saf azot × 2,17). Eğer uygulama şeker gübresi (amonyum sülfat) şeklinde olacak olursa kullanacağımız gübre miktarı 48,8 kg/da (Amonyum Sülfat gübresi miktarı = saf azot × 4,88) olacaktır. Farklı azotlu gübrelerin içerdiği besin maddesi miktarı farklı olduğundan, gübreleri birbiri ile karşılaştırırken besin maddesi içerikleri ve fiyatı dikkate alınmalıdır.

Toprak analiz sonucu, uygulanacak azotlu gübrenin ne kadar olacağını belirler. Ama fosfor, potasyum ve diğer besin maddeleri için toprak analizleri bu besin maddelerinin uygulanmamasının gerekli olup olmadığını ve gerek var ise ne kadar uygulanmaları konusunda karar vericidir. Bazı topraklarda yeterince fosfor ve potasyum bulunmasına rağmen bu gübreler kullanılabilmektedir. Azotlu gübrelere oranla fosfor ve potasyumlu gübre kullanımının az olması fosfor ve potasyumun her toprakta uygulanmasının gerekli olmadığını gösterdiği gibi, yeterince toprak analizi yapılmadığından ihtiyaç olduğu halde bazı topraklara bu gübrelerin uygulanmadığını ve bu yüzden de verimde önemli azalmalar meydana geldiğinin de bir göstergesi olabilir.

Toprak pH,’sı gübreleme yönünden oldukça önemlidir. Rutin toprak analizinin yanı sıra topraktaki mikroelement seviyelerinin de belirlenmesi önemlidir. Genel olarak bazik karakterli ya da kireçli topraklarda noksanlıklarına en fazla rastlanılan mikroelementler demir (Fe) ve çinkodur (Zn). Ayrıca bor (B) için de analiz yapılmalıdır.

Son dönemlerde yaprak gübrelemesi de bitki besleme açısından önemli bir alternatif yöntem olarak görülmektedir. Bitki yaprakları yüzeylerinde sahip oldukları suyu sevmeyen yağsı ve mumsu tabakalar nedeniyle bitki besin maddelerinin hızlı bir şekilde alınması için uygun yapıda değillerdir. Bu yüzden yaprağa uygulanan besin maddelerinin belirli bir kısmı bitki tarafından kullanılabilmektedir. Yaprak gübreleri seyreltik gübre çözeltileridir. Yaprak gübresi olarak verilecek besin çözeltilerinin konsantrasyonlarının artması yanmalara ve kurumalara neden olacaktır. Bu yüzden herhangi bir yaprak gübresi çözeltisinde çözünen tuz miktarı 20-50 g/L’yi geçmemelidir (Mengel ve ark., 2001). Aktif besin maddesi olarak düşünüldüğünde ise bu miktar mikroelementler için 1000 ppm (% 0,1) makroelementler için ise %1’i geçmemelidir. Mikroelementler yaprak gübresi olarak uygulanacak ise şelat formlarının seçilmesi daha uygun olacaktır. Şelatlar inorganik tuzlara göre daha pahalıdır ama bitki tarafından alınabilirlikleri daha fazladır.

Bitkiler besin maddelerini kökleri ile toprak çözeltisinden aldığından ve uygulanacak yaprak gübre konsantrasyonları oldukça düşük olduğundan, bitkilerin yaprak gübreleri ile tüm besin maddesi ihtiyaçlarını karşılamaları özellikle makroelementler açısından mümkün değildir. Azotun üre formunda meyve tutumundan sonra yaprak gübresi şeklinde uygulanmasının verim ve kalite üzerine olumlu etkiler yaptığını gösteren araştırmalar yanında herhangi bir etkisinin olmadığını gösteren yayınlar da mevcuttur. Ayrıca ürenin fazla uygulanması sonucu üre toksitesinden kaynaklanan uç yanmaları rapor edilmiştir.

Transpirasyonun düşük olduğu bölgelerde özellikle elma ağaçlarında kalsiyum içeren yaprak gübreleri uygulanabilir.

Yaprak gübreleri özellikle bitki besin maddelerinin topraktan yarayışlılığına olumsuz yönde etki eden faktörlerin varlığı durumunda önem kazanmaktadır. Örneğin toprak pH’sının bazik olduğu durumlarda (pH>7) demir (Fe), çinko (Zn), Mangan (Mn) ve bor (B) gibi mikroelementlerin yarayışlılığı azalır. Eğer toprağa elementel kükürt ilavesi gibi pH’yı düşürecek uygulamalar yapılmaz ise bu mikroelementlerin tuzlarının toprağa uygulanması faydalı olmayabilir. Bu yüzden bu elementlerin yaprak gübresi şeklinde uygulanması yoluna gidilebilir.

Eğer bir bitkide mikroelementlere ait noksanlık belirtisi görülmüşse, bu durum verimde mutlaka bir azalmanın olacağının bir göstergesidir. Noksanlığa en hızlı çare olarak da yaprak gübrelemesi düşünülmelidir.

Yaprak gübreleri mutlaka sabah erken veya akşam saatlerinde yapılmalıdır. Yaprak gübre çözeltileri hazırlanırken tuzluluk indeksi en düşük olan gübreler seçilmelidir. Uygulamalar iki veya üç kez tekrar edilmelidir. Eğer uygulama yapıldıktan sonra yağmur yağdı ise uygulama daha sonra tekrarlanmalıdır.

Yaprak gübrelemesi geçici bir çözüm olarak düşünülmelidir. Bu yüzden uygulamanın meyve ağaçlarında yıllık olarak da tekrar edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak yaprak gübrelemesi besin maddesi noksanlığı problemlerine karşı hızlı ve geçici bir çözüm olarak düşünülmelidir. Topraktan bazı bitki besin maddesi alınabilirliğini etkileyen yüksek ve düşük pH, düşük ve aşırı nem ya da düşük toprak sıcaklığı gibi faktörlerin varlığında yaprak gübrelemesi efektif bir şeklide kullanılabilir.

Yaprak gübrelemesi asla topraktan gübre uygulamasının bir alternatifi olarak görülmemelidir.

Doç. Dr. Hüseyin DİKİCİ

Kaynaklar

  • Mengel, K., E. A Kirkby, H. Kosegarten, T. Appel. 2001. Principles of Plant Nutrition. Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, The Netherlands. s. 368.
  • Taban, S., İbrikçi, H., Ortas, İ., Karaman, M.R., Orhan, Y. ve Güneri, A. 2005. Türkiye'de Gübre Üretimi ve Kullanımı. Türkiye Ziraat Mühendisligi VI. Teknik Kongresi, 3-7 Ocak 2005, s: 847-867.
Share/Save/Bookmark
Perşembe, 07 Temmuz 2011 00:50 tarihinde güncellendi
 
No Image
No Image No Image No Image

No Image
© 2024 aydintarim.net
No Image